Çilingir Sofrasında Rakı Mezeleri

Çilingir Sofrasında Rakı Mezeleri
Hepsi Denenmiş 304 Meze Tarifi
Deniz Gürsoy
Oğlak Yayınları; Yeme İçme-Beslenme-Yemek Kültürü;
15x18 cm, Türkçe, KARTON KAPAK, ISBN 975326381X.

"Çilingir Sofrasında Rakı" kitabını yazınca, Çilingir Sofrasında Rakı Mezeleri kitabını yazmamak olmazdı. Böylece çilingir sofrası fiziken tamamlandı, bir tek sohbeti eksik kaldı. Onu da siz mezelerden çatal ucu yaparken tamamlarsınız. (...) Bu kitapta verilen çerez ve meze tarifleri yalnız ve yalnız rakı beraberinde olacak biçimde tasarlanmıştır. Bu yüzden ana yemek, çorba, tencere yemekleri, tatlılar vb. rakıyla uygun olmayacağı gerekçesiyle çilingir sofrası dışında tutulmuştur. Hele mantarlı fileminyon, şnitzel, böf stronogof gibi ancak şaraba yakışanlar kitaba on metre bile yaklaştırılmamıştır."
-Önsöz'den-

Bugüne kadar hepsinin birden tarifini birarada bulamayacağınız 7 altlık, 23 çerez ve aperatif, 154 soğuk meze, 150 sıcak meze tarifi... Toplam 334 rakı mezesi tarifi... Hepsi de tariflerin altında adları verilen aşçılar tarafından denenmiş... Hepsi de, çilingir sofrasına oturmuş bir ehl-i keyfin, yudum yudum okuyarak bütün lezzetlerinin tek tek tadına bakmasını bekliyor... Afiyet Olsun!
(Arka Kapak

Read More

Eski İstanbul Meyhaneleri

Eski İstanbul Meyhaneleri
Vefa Zat
İletişim Yayınları
Başvuru Kitapları, Turizm-Gezi;
Mayıs 2002, 1.baskı, 13x19,5, 248 sayfa, Türkçe, K.Kapak, ISBN 975470998x.

Geçen yüzyılın balozlarından "cafe chantan"lara, elit bira bahçelerinden, 'meyhanenin alafrangası' gazinolara, dansın, müziğin, oryantalle striptizin içkiyle buluştuğu bar-pavyonlara, bir zamanlar yalnızca lüks otellerde bulabildiğimiz ilk 'modern' barlardan bugün sayıları ve türleri yüzleri bulan restoran-barlara, bir şehrin 'eğlence' ve 'içki' kültürünün renkli, canlı bir panoraması...Yakasından kırmızı karanfili, mendil cebinden tığ örgüsü krem renkli rakı kılıfını eksik etmeyen, tek parça buzla soğutulmuş kılıflı kadehinin karşısında ceketinin düğmesini ilikleyerek adeta saygı duruşunda bulunan Ümit Bey'den öğlen rakılarını hiç aksatmayan Erol Simavi'ye, barmenlerin muziplik olsun diye içtiği viskinin markasını değiştirdiklerini daha ilk yudumda fark eden Orhan Boran'dan, bara İstiklal Madalyası'nı takarak gelen ünlü Türk casusu İngiliz Kemal'e barların ilginç müdavimleri...Hayatının büyük bölümünü bar tezgahlarının kimi zaman arkasında kimi zaman önünde ama hep yakınında geçirmiş Vefa Zat, canlı tanıklar, hoş ve ilginç anektodlar, zaman zamansa "mesleki" ciddiyetle İstanbul'un barlarını anlatıyor. Dönemin popüler kokteyl tarifleriyle tatlandırılan Eski İstanbul Barları, Hem insanları hizmetleriyle mutlu etmeye çalışan meslek erbablarına, hem de bar tezgahlarının önünde içkisini yudumlayan "ehlikeyiflere"e hitap eden kitap.

Read More

Rakı Şişesinde Balık Olmadan

Rakı Şişesinde Balık Olmadan
Ceylan Daş Tuğrul
Phoenix Yayınevi
Araştırma-İnceleme;
14x23,5 Cm, 138 Sayfa, Türkçe, ISBN 975-6565-01-2.

Hayatın, sıradan egilimlerin ötesindeki estetiğini yakalamak ya da kendimize gerçekten 'kendimiz' olma cesaretini vermek... Bir kadeh şarapy, bir kutu bira, bir bardak rakı veya başka bir içki. Bunların birini, tümünü yahut daha fazlasını ifade edebilir. Bunun kontrolü kişide kaldıkça muhtemelen hiçbir sakıncası yoktur. Fakat kontrol ya kişiden artık sadece alkol olarak algılanan içkiye geçmek üzereyse? Kişi, bütün hayatını alkole teslim etme tehlikesiyle karşı karşıyaysa? Dünyaya sadece bir içki şişesinin içinden bakmaya başlamışsa? ...

Read More

Adabıyla Rakı ve Çilingir Sofrası

Adabıyla Rakı ve Çilingir Sofrası
Vefa Zat
İletişim Yayınları
Hobi, Eğlence, Yeme İçme-Beslenme-Yemek Kültürü;
Türkçe 239 s. 13.5 x 19.5 cm. İstanbul, Ocak 2002 ISBN: 9754704236, 1.Baskı: Ağustos 1994, 3. Baskı: Aralık 1994, 4.Baskı

“Adabı, erkanı var/ Zamanı mekanı var,/ Kimin ki iz’anı var,/ Ona şifadır rakı./... Had bilmezsen eğer ki,/ Öyle rüzva eder ki, Başa beladır rakı.” Bu topraklarda yaşamış, yaşayan birçok kültürün sentezi gibi olan rakının ‘şahsiyeti’ üzerine. Rakının içki dünyasındaki uzak-yakın akrabaları, Türkiye’de rakı kültürünün ve sanayiinin gelişimi üzerine bilgiler... Ama en önemlisi: “kerahet vakti”nin, çilingir sofrasının keyfi ve adabı üzerine, aslında bir hayat estetiği üzerine yarenlik...
Künye

Adı Adabıyla Rakı ve Çilingir Sofrası
EAN 9789754704235
ISBN 9754704236
Yayın No İletişim 291
Dizi Ehlikeyifin Kitapları 1
Sayfa / Fiyat 240 Sayfa / 12.500.000 TL - 12,50 YTL
Baskı 6.Baskı 2003, İstanbul (0 Adet)
Basımevi Sena Ofset
Cilt Sena Ofset
Dizgi Maraton Dizgievi
Düzelti Eray Zat
Kapak Utku Lomlu
Kapak Filmi 4 Nokta Grafik
Montaj Şahin Eyilmez
Uygulama Çiğdem Dilbaz
Yazar Vefa Zat

Read More

Rakı Sohbetleri

Rakı Sohbetleri
Ergun Sav
Kapak / Resimleyen : Kemal GÖKHAN
Bilgi Yayınevi
Roman (Yerli), Edebiyat, Hikaye-Öykü-Masal (Yabancı),
Hikaye-Öykü-Masal (Yerli);
Türkçe 168 s. 13.5 x 19.5 cm. Ankara,
Sonbahar 1994 ISBN: 9754944423, 1. Baskı: Nisan 1994, 2. Baskı

Eylül

Genç bir papaz, ilk kez vaaz edecek. Odasında oturmuş. Sapsarı bir beniz. Yaprak gibi titriyor. Dudakları mosmor. Ağzı kenetlenmiş.
Yaşlı, deneyimli bir papaz görmüş, acımış:
"Soo..so..sorma muhterem peder. Be..be..benim ilk vaazım."
"Aman evladım, bu da iş mi? Hepimiz geçtik bu devreden. Derdini söyle ki, derman bulalım. Bizim manastırın konyağı meşhurdur. Ondan bir kadeh iç. Bütün heyecanın geçer. Dur bakiim, bekle biraz."
Yaşlı papaz, gidip şişeyle, bir kadeh getiriyor.
"Şundan bir tane iç. Merek etme. Sinirin yatışır. Kanın kaynaşır. Bülbül gibi olursun."
Gidiyor. Genç papaz, bir kadeh içiyor. Titremesi duruyor. Bir kadeh daha! Ooh! içine bir sıcaklık yayılıyor. Bir daha: Çok rahat! Tam olsun diye, bir tane daha! Hafifliyor. Uçacak neredeyse. Çıkıyor vaaza. Bitince odasına dönüyor. Yanaklar al al. Yüzünde güller gülücükler.
Yaşlı papaz geliyor, kutluyor. Genç, gözlerinde mutlu ve de kutlu bir ifade ile soruyor;
"Nasıldı efendim?"
"Mükemmel. Çok iyiydin. Çok rahattın. Güzel konuştun. Yalnız dört hata yaptın."
"Hata mı? Ne yaptım?"
"Birinci hatan: Orospu dediğin kişi bir azizedir. Bizim Meryem Anamızdır."
"Yaa? Başka?"
İki: Piç dediğin insan bizim İsa Peygamberimiz. Baba'nın oğlu."
"Başka?"
"Vaazı bitirince 'Amin' deriz. Sağ elimizi kaldırıp 'Ole!' diye bağırmayız."
"Dördüncü?"
"Vaazdan sonra, minberden inerken merdiveni kullanırız. Trabzandan aşağıya kaymayız."
Kaynak: Ergun Sav, Rakı Sohbetleri

Read More

İçki, Meyhane ve Çilingir Sofrası

İçki, Meyhane ve Çilingir Sofrası
Ömer Nida
Gerçek Sanat Yayınları
Makaleler-Bildiriler, Genel
Türkçe 80 s. 13.5 x 19.5 cm.
İstanbul, Nisan 1998 ISBN: 975360128X, 1. Baskı


İçki, meyhane ve çilingir sofrasına dair
EX-LİBRİS-EMİN KARACA

İçkiyle aranız nasıldır? Meyhane alışkanlığınız var mıdır? Çilingir sofraları kurar ya da kurulmuş çilingir sofralarına oturur musunuz? Bütün bu soruların yanıtları olumlu ya da olumsuz olabilir... Bana soracak olursanız, hepsiyle de az çok ülfet etmişliğim vardır.
IV. Murat zamanında yaşamış Bekri Mustafa'nın maceralarından bu yana, içki, meyhane ve çilingir sofraları üzerine anlatılanlar, yazılanlar ilgimi çekmiştir. Yıllar önce okuduğum Ahmed Rasim üstadın 'Rakı nasıl içilir?' makalelerine zaman zaman göz atarım.
Bütün bunlar nereden mi aklıma geldi. Çeyrek asırlık şair ve yazar dostum Ömer Nida ile karşılaştım geçenlerde. En son yayımlanan kitabı (*) bu konular üzerineymiş, hemen imzalayıp uzattı... Aynı gece bir çırpıda okuyuverdim. Şimdi bu kitabın tadını sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Konuların içine, denk düştükçe yer yer şiirlerini de serpiştiren Ömer Nida, hemen başlarda 'Tersine Dünya' şiirini koyuvermiş:
Kimi afiyetle içer / Zıkkım olur kimine / Sonra zıkkımlananlar gelir / Öğüt verirler / Afiyetle içenlere...
Ömer Nida içkinin faziletini şöyle anlatıyor: "İçki; yaşamı daha çok sevmek, yüreğimizi sevgiyle, saygıyla doldurmak, daha mutlu ve sağlıklı olmak için alınır. Bir kadeh içki, yeteneklerimizi kolaylıkla ortaya koymamıza da yardımcı olur. Dengesizler aldığında ise her şey tersine döner. 'Şişede durduğu gibi durmaz' derler. Çok doğrudur. Ama hüner durdurabilmektedir. Şişede durduğundan daha güzel midede durmalıdır." (S.12)
50 yıllık rakı içicisi olan Ömer Nida, haklı olarak bunca yılın deneyimlerini sıralayarak, içmeden içmeye farkları anlatıyor. Bu arada olumsuz içkicilere de değiniyor: "Kafayı bulunca sağı solu kırıp döken içiciler az değildir!.. Kötülük etme, saldırma güdüleri içkiden sonra kamçılanır, çekilmez olurlar. Bir de gazel patlatmaya meraklı tipler vardır; 'Şu dünyanın her tarafı köhne bir meyhanedir...' Hadi neyse bu tipler yerine göre hoş görülebilir." (S.18)
Bütün içkiler içinde rakıya bir ayrıcalık tanıyor Ömer Nida. 'Saki'lerin ve 'sakiliğin' rolüne de değinmiş. Adana'da ilk tanıştığı içkiyle ömür boyu sürdürdüğü birlikteliğin uzun süren İstanbul durağından meyhane ve içkici örneklerini sıralıyor... Eminönü, Sirkeci, Balıkpazarı meyhaneleri... Asmalımescit'te Bacı, Beyoğlu Balıkpazarı'nda Cumhuriyet, Refik, Yakup, Yedikule'de Safa vb. Sahiplerinin adlarıyla anılan eski meyhaneler; Koço'lar Todori'ler, İsmet Baba'lar, Hristo'lar, Yorgi'ler, Lefter'ler, Vasil'ler, Avni'ler, Stelyo'lar, Despina'lar, Bedros'lar... Ömer Nida'nın önemli içkici dostları: Rıfat Ilgaz, Yılmaz Güney, Cahit Irgat, Salih Tozan, Samim Akay vb.
Çilingir sofralarında içki dostlarıyla çekilen resimlerin de serpiştirildiği Ömer Nida'nın kitabını büyük bir keyifle okudum...

Read More

Surdibinde Çilingir Muhabbeti

Surdibinde Çilingir Muhabbeti
Jale Sancak
Doğan Kitap; Anlatı-Söyleşi;
13,5x19,5 cm, 112 sayfa, Türkçe, KARTON KAPAK, ISBN 9752930336.

"Sabih 70'lik şişeyi kaptığı gibi parçaladı (..) mezar taşının birinden bir elif düştü, ikiye bölündü, bir yarısı göğe uçtu, diğer yarısı toprağa karıştı. İkindi çekildiği kuytuda Gülsen'in suretini çizdi boşluğa...

(..) bir zamanlar Agora Meyhanesi'nde garson olan Pisbıyık Necdet'i düşünüyordu Gülsen; ilk aşk, ilk aldanış (..) Bıçaklanmış, deşilmiş aşkların, Agora Meyhanesi'ndeki çılgın cenaze törenleri, ardından isterik kahkahalar, tükenmeyen gözyaşları.."

Ayvansaray'da, Surdibi'nde bir çilingir sofrası, Galata'da meyhanelerin gamlı zamanı, Beyoğlu'nda cankiler, uçuş tayfası, gedikli içiciler, Kuzguncuk'ta Can Yücel'i arayan bir papaz hayaleti.. Uykusuz bir göl, mavi bir yangın ve sefaletin cirit attığı sokaklar...ortam bu ortam!

Read More

İçki ve Kokteyl Rehberi

İçki ve Kokteyl Rehberi (Bütün Yönleriyle)
Ahmet Sapaz
İnkılap Kitabevi
Türkçe 231 s.1. Hamur 13.5 x 19.5 cm.
İstanbul,1996 ISBN: 9751004594

Read More

İçki ve Edebiyat Âlemi

İçki ve Edebiyat Âlemi
Derleme: Erdal Alova
Donkişot Yayınları
Anlatı-Söyleşi
2004, 11x21, 220 sayfa, Türkçe, K.Kapak, ISBN 975651129X.

Erdal Alova
(İçki ve Edebiyat Alemi)

“Bu kitap, her zaman eğlenerek okuduğum kimi yazarların içkiyle donanmış yaşamlarından, hiç değilse, birkaç anı yansıtmak için hazırlandı. Şurada burada kalmış, yeni baskısı yapılmamış kitaplarda öylece duran anıları ve yüzleri bir masaya toplayarak, yeni kuşaklarla buluşturmak; onları da, yanımsıra, bir iki saat olsun eğlendirmek istedim.
Bütün ustaların sağlığına!”

Erdal Alova
1952 yılında Ankara´da doğdu. Bir süre ODTÜ ve İstanbul Üniversitesi´nde okudu. Gazetecilik, çevirmenlik, editörlük yaptı. İlk şiiri Issız Gül 1973 yılında Yeni Dergi´de yayımlandı. Şiirlerini En Son Çıkan Şarkılar (1980), Giz Dökümü (1989) Bitik Kent (1995) adlı kitaplarda topladı. Bitik Kent ile 1996 Cemal Süreya Şiir Ödülü´nü kazandı. Şiirlerini topladığı Dizeler (2001-1973) ile Dionisos ve Nâzım Hikmet Şiir Ödüllerini aldı. Alova, şiirlerinin yanı sıra Lorca, Neruda, Herbert, Guillevic, Kavafis ve başka şairlerden yaptığı şiir çevirileriyle de tanınmıştır.

Read More

Bar-Servis ve Kokteyl Rehberi

Bar-Servis ve Kokteyl Rehberi
Vefa Zat
Der Yayınları
Yeme İçme-Beslenme-Yemek Kültürü, Sözlükler, Genel, Eğlence, Hobi;
Türkçe 320 s.1. Hamur 13.5 x 19.5 cm.
İstanbul,2000 ISBN: 9753531966

Biz rakı içeriz. Öteki bütün içkilere rağmen. Belki de hepsine inat, "asıl" içkimiz rakıdır. Ama rakının tadını çıkarmak kolay değil. Her şeyden önce sofrada "adabını" ister rakı. Mezesine, sohbetine, karafına, bardağına özen ister. Biri eksik olduğunda tadı kaçabilir, sofraya küsebilir. Bütün arzusu kendinden keyif alınmasıdır. Ondan keyif aldıkça buyurgan dünyasına daha çok girersiniz. Kimilerine göre tehlikeli, kimilerine göre vazgeçilmezdir bu dünya. Rakı, bu topraklarda yaşamış, yaşayan birçok kültürün bir tür sentezi gibidir. Rakı sofrasında birçok kültürden gelme çok çeşitli yemekler birarada bulunur. Kökleri çok eskilere dayanan, kişilikli bir içkidir rakı. Onu ne kadar tanıyoruz?..

Read More

Sakiname

Sakiname;
Ayni;
Hazırlayan: Mehmet Arslan
Kitabevi Yayınları;
Divan Edebiyatı;
Mayıs 2003,
352 sayfa,
Türkçe

Osmanlı edebiyatının orijinal eserlerinden olan sakinameler içki meclisini içkiyi; içki dağıtan veya sunan güzeli; meclisteki eğlenceleri; yemekleri ve mezeleri; mükeyyifleri; hanende ve sazendeleri; saki, meclis, şarap, kadeh mutrib ve nedimin özelliklerini; meclisin adabını, örf ve adetlerini mecazlı, tasavvufi ya da gerçek anlamıyla anlatan manzum edebi eserlerdir.

Read More

Keyif Verici Maddelerin Tarihi / Cennet, Tat ve Mantık

Keyif Verici Maddelerin Tarihi / Cennet, Tat ve Mantık;
Wolfgang Schivelbusch;
Tercüme: Zehra Aksu Yılmazer
Dost Kitabevi Yayınları;
Sosyal Bilimler, Sosyoloji, Genel Tarih, Tarih;
Türkçe (Orijinal Dili Almanca) 222 s. 13.5 x 21 cm. Ankara, Ekim 2000

Ortaçağda karabiber yalnızca baharat değil, statü sembolüdür, hatta ödemelerin para yerine karabiberle de yapıldığı olur.
Doğunun lüks malları Avrupa'nın kaba ortaçağ kültürünü yavaş yavaş inceltir ve Hindistan deniz yolunun keşfinden sonra Avrupa ekonommisinin önemli bir faktörü haline gelir.
Avrupa'da belirli dönemlerde yepyeni keyif verici maddeler ortaya çıkar. Kahve, çay ve tütün sömürgeciliğin tesadüfi keşifleri midir, yoksa daha önce hiç bilinmeyen yeni gereksinnimleri mi karşılarlar?
Her toplumun hak ettiği, gereksinim duyduğu ve kaldırabildiği kendine özgü keyif verici maddeleri vardır. Ortaçağda genellikle bira ve şarap içilirken, Sanayi Devrimi'ndenn sonra neden daha sert içkilere gereksinim duyulmuştur?
Tütün içme sürecini hazılanndıran, puroyyu fazla yavaş olması nedenyiyle geride bırakan sigara, "bir sigara içimi" hızıyla modern çağa damgasını vurur.
Afyonun tarihi sömürgeciliğin de bir özetidir sanki: "Afyonkeş" diye bildiğimiz Çin afyonla ancak 18. yüzyılda İngiltere "sayesinde" tanıır. İngilizler Çin'den çay alır, karşılığında da afyonu dayatırlar.
Frankfurter Allgemine Zeitung Wolfgang Schivelbuch'un bu özgün çalışması için şöyle diyor: "Schivelbusch, hiç bilinmedik yollardan giderek, keyif verici maddelerin insanlık tairhini nasıl etkilediğini ortaya koyuyor.

http://www.yenisayfa.com/pgs/prda/prd_detail.asp?fr_prdSID=CsdaVx

Read More

Kürdün Meyhanesi

Kürdün Meyhanesi;
Fahir Aksoy;
Resimler: Turgut Zaim
Can Yayınları; Genel, Edebiyat, Anı-Günce-Mektup;
Türkçe 130 s. 12.5 x 19.5 cm. İstanbul,

Ankara'da bir lokanta. Ankara'daki aydınların sürekli gittikleri bir yer. O küçük mekanda geçen bluşmalar, 1944 yılına kadar gidiyor, 1960'lara kadar geliyor. Ankara'da yaşayan şairlerin, romancların, öykü yzarlarının, eleştirmenlerin,resamların, tiyatrocuların, müzisyenlerin, gazetecilerin ve bilim adamlarının yanı sıra bol sayıda sivil polisin de sürekli uğradığı içkili bir yer. İşletenin Kürt oluşundan dolayı da bu lokanta gerçek adıyla değil, Kürdün Meyhanesi diye anılmakta...

Read More

Atatürk'ün Sofrası

Atatürk'ün Sofrası; Oğuz Akay
Truva Yayınları;
Temmuz 2005, 1. Baskı, 14x20, 236 sayfa, Türkçe, K.kapak,

Bugüne kadar yer yüzünde sayısız sofralar kurulup dağılmıştır; bugünden sonra da kurulup dağılacak bir hayli sofralar vardır. Biz bunların içinde, edebiyat tarihine mal olmuş Cemşid'in sofrasıyla felsefe tarihine geçmiş Eflatun'un sofrasını biliyoruz. Öteki sofralardan, onlarda ne yenilip içildiğinden haberimiz yok. Ancak hepsinin üstünde bir şöhret taşıyan Gazi'nin sofrasını tanıyoruz ki ettiği geniş mana bakımından, milli ve umumi genel tarihte yer alsa değer.
....
Gazi'nin sofrası Harbiye Mektebi'nden muvakkat (geçici) kabrine kadar, mesleki ve siyasi hayatınca sayısız davetlere, sayısız mevzu ve meselelere bir imaret gibi açıktı.
Yıllarca devam eden bir sofrada elbette nefis içkiler ve müstesna yemekler bulunur; fakat biz Gazi'nin sofrasında yer almış bahtiyarların ağzından: "Dün akşam öyle bir suböreği vardı ki... Hele hurma tatlısı ağzımızda dağılıyordu!" gibi alelade davetlerin hatırası olan alelade sözleri işitmiş değiliz. O sofrada, her halde, içkilerin nefasetini ve yemeklerin lezzetini mağlup eden bambaşka bir iksirin varlığına şüphe yoktur.
Onun sofrasından ayrılanların dilinde iyi pişmiş bir yemek bakiyesi değil, gönlünde hararetli bir sohbetin devamı yaşardı; ve o sofraya koşanlar mideleriyle değil, dimağlarıyla ziyarete iştirak ederlerdi.
Onun sofrasında geçmiş hadise ve mevzuları, imkan nispetinde, bir araya toplayabilecek olan röportaj muharriri (yazarı), öyle ümit ediyoruz ki, en canlı bir istiklal ve inkılap tarihini vücuda (meydana) getirmiş olacaktır.
Faruk Nafiz Çamlıbel

Read More

Öğle Rakıları


Öğle Rakıları
Mehmed Kemal
Broy Yayınları, Temmuz 1987

DELİ

Bu gök nasıl göründü
Böyle mavi hem de ne
Kuru dallar güverdi
Çiçeklendi hem de ne

Bu karanlık ortamda
Bak bu kadeh dellendi
Hem dellendi hem de ne

Read More
 

©2009RAKILI KİTAP | by TNB